25 Nisan 2014 Cuma

O, sadece senin...

"Bir sevgiliyle yapılması gerekenler"
Diye sıralayabileceğim bi sürü madde var aslında.
Ama ben birini söylemek istiyorum...
Yoğun ve gergin bir gün sonrası sevgilim, iş çıkışıma beni almaya geldi.
Bende vardı bi şeyler, hissediyordu ama sormaya çekiniyor gibiydi.
Baktı ki benden konuşma adımı olmayacak,
Gayet masumca "Eee hayatım günün nasıl geçti?" diye bi soru yöneltti.
Sanki o soruyu sormasını bekliyormuş gibiydim.
Öyle çok anlatacak olayım birikmiş ki, O da bu durum karşısında şaşkın kalmıştı.
İş yorgunluğum bi yana dursun, müdürümle de kavga etmiştim ve,
Adeta patlamaya hazır bi bomba gibiydim...
Beni sadece dinliyordu...
Susmasından rahatsız olmuş olacağım ki,
"Sence de öyle değil mi?" diye soruyordum en beklemediği anda.
Afallamış, ne dese kabahat olacağı o anları çok iyi kıvırıyordu.
Havada tatlı bir soğukluk ve sırılsıklam ıslatmayacak derece de yağmur çiseliyordu.
Kafaya koymuş, beni rahatlatmadan eve bırakmayacaktı.
Sürekli aynı güzergah üzerinde tur bindiriyorduk.
Sonra birden bi sessizlik oldu, O çok düşünürdü.
Düşündüğü şeyleri tahmin etsem de, her defasında;
"N'oldu, ne düşünüyorsun?" diye sorarım hep.
Bu soruma cevap alamadığım da agresif bi hal aldığımdan,
Genelde direk cevap verir.
Ama bu defa süründürmeyi seçmiş olacak ki, soruma inatla cevap vermedi.
"Söylesene, hadi söyle ne geçti aklından?"
Gibi yıldırıcı sorularımın ardı arkası kesilmeyecekti.
O ise, hiç umursuyor gibi durmuyor, araba kullanmaya devam ediyordu.
En sonunda bıkmış olacak ki,
"Söyleyebileceğim bi şey değil, ısrar etme." dedi.
"O ne demek şimdi?" dememe kalmadan arabayı boş bi sokakta aniden durdurdu.
Ve hiç bi şey demeden arabadan indi,
Bu durum beni daha fazla deli edecekti  ki, benim yanıma geldi ve kapımı açtı.
Ne olduğunu anlayamamıştım bile.
"İn hadi." dedi.
"Anlamadım?" dedim, yüzümde aptallaşmış bi ifade vardı.
Kafasıyla tekrar inmemi işaret edince, indim.
Yağmur damlaları, yüzüme, saçlarıma düşüyordu...
Bana sıkıca sarıldı,
Sonra dudaklarını dudaklarımda hissettiğim an gözlerimi kapadım...
Koca dünyada hissettiğim tek şey O'ydu ve huzur dolu kolları...
Dudaklarını dudaklarımdan çektiğinde gözlerimi açtım, kulağıma yaklaştı...
"Artık biri sorduğunda, yağmurda öpülmedim demezsin, seni seviyorum..." dedi...
Yaşadıklarımı yazabilsem de, hissettiklerimi asla anlatacak cümleler kuramam.
Bu yazıdan çıkarmanız gereken mesaj şu;
Hayat seni üzebilecek bir sürü olayların bütünüdür.
Ama şu da bir gerçek, sen izin vermedikçe seni asla üzemezler...
Değerlisin, değerini bil...
Ve herkes gibi sende bu dünyaya bir kez geliyorsun.
Hayatını, kimsenin şekillendirmesine izin verme...
O, sadece senin...

Devamını Oku

11 Nisan 2014 Cuma

Bana 'Sen' lazımsın...

Duyuyor musun beni?
Duyuyor musun sesimi, çığlıklarımı?
Görüyor musun beni?
Yokluğunda parçalanan benliğimi?
Hissedebiliyor musun kalbimi?
Acılarımı, ruhumu, varlığımı?
Beni hissedebiliyor musun?
Aklına ben gelince, ne hissediyorsun mesela?
Durgunlaşınca, gözlerin uzaklara dalınca,
Ya da ne bileyim, birinin gülümseyişinde beni yakalayınca,
Kokumu alınca, ya da birini öperken...
Aklının koridorlarından ben çıkmıyor muyum?
Yanında ki bunları hissedince, hiç sorular sormuyor mu sana?
Ne cevap veriyorsun merak ediyorum?
Hala beni unuttuğunu mu savunuyorsun etrafına?
Aklına bile gelmediğimi,
Hiç özlemediğini, iyi ki bitmiş dediğini mi söylüyorsun?
Yoksa susuyor musun benim adım geçtiğinde?
Boğazında ki o koca yumrukla yutkunuyor ya da gözlerin doluyor mu mesela?
Geceleri uykuya yenik düşmeden, attığım mesajları hatırlıyor musun?
Uyandığında telefonunda benden bir iz arıyor musun sende?
Sorularım var sana sorulmayı bekleyen...
Hikayelerim var, sen yokken biriktirdiğim,
Ve bakışlarım var, sadece senin için sakladığım...
Bi gelsen, nasıl sarılırım sana biliyor musun?
Yemişim gururunu, bana sen lazımsın...

Devamını Oku