29 Mayıs 2012 Salı

Şimdi mi..?

Küçüktük, en büyük korkumuz üstümüzün kirlenmesiydi ya da,
Saklanbaça dalıp söz verdiğimiz saatte eve dönememekti.
En büyük mutluluğumuz, en sevdiğimiz çikolatanın alınmasıydı ya da,
Arkadaşlarımızdan önce bir oyuncağa sahip olmak.
Mutsuzluklarımız ise anne babamızın kavga etmesiydi ya da,
Ödevimizi yapmayı unutup öğretmenimizin gözlerine bakamamak.
Hayal kırıklıklarımız vardı, mesela lunaparkta istediğimiz oyuncağın çalışmaması ya da,
Okumaya bile üşendiğimiz kitabı, bir ödül için yalayıp yutarak ödülü alamamak.
Şimdi mi...?
Korkularımız derin bi kuyu, en büyük korkum şu demeye korkarak yaşıyoruz,
Çünkü, o sözü söylediğimiz anda yepyeni bir korkuyla daha karşılaşıcağımızı biliyoruz.
Mutluluklar mı?
Kısa ve anlık mutlu olmaya bile korkuyoruz, çünkü bir gülücüğün,
Bin göz yaşı bedeli taşıdığını hepimiz içten içe biliyoruz.
Mutsuzluklarımız ağlatmaz oldu bizi,
Ağlayabilmek bile bir umutmuş aslında, rahatlamakmış.
Şimdi her mutsuzluk bi yara demek, en ulaşılmaz, en iyileşmez yerimizde.
Hayal kırıkları ise en kötüsüydü, yıllar önce o masum şeyin düşündüğü, kurduğu her hayalin,
Gerçeklerle savaşarak kaybetmesi.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

"Ağlayabilmek bile bir umutmuş aslında, rahatlamakmış. " öyleymiş. bi ağlasam bi ağlasam biticek diyorsun olmuyor ağlayamıyorsun. hiç hazır olmadığın bi zamanda bi kedi çöpten hızlıca çıkıyr onu bahane edip ağlıyorsn.. geçiyor..

Yorum Gönder