9 Şubat 2013 Cumartesi

Mum Kokusu...

Mumun, söndükten sonra yayılan o kokusunu seveniniz var mı?
Saçma gelebilir ama ben seviyorum.
Mumla ne yaptığımı merak edecek olursanız,
Yalnızca hoşuma gidiyor.
Mum ışığında yalnızca yemek yenilmez ki, dimi?
Mesela; mum ışığında çok güzel hayaller kurulabilir.
Sonraa, yine mum ışığında çok keyifli kitap okunabilir.
Birde yalnızca izlemek için yakılabilir mumlar.
Çekmeceni açar ve bir mum çıkarırsın yerinden.
Yavaş adımlarla yürür ve ışığın düğmesini ufak bir dokunuşla kapar,
Ezberlediğin yoldan geri dönersin.
Ben mesela yatağımda vakit geçirmeyi sevdiğimden, yatağa uzanırım öylece.
Özenle mumu yerleştirir, çakmağı çakarım.
İlk seferde çakmağı yakabilenlerden olamadım hiç.
O yüzden ikinciye tekrar çakarım ve yanar çakmağım.
Etraf aydınlanır önce,
Çakmağımın izin verdiği kadar görebilirim etraftaki ezberlediğim her objeyi.
Parmağım hafiften yanmaya başladığında, hatırlarım mumu yakmam gerektiğini,
Muma doğru yaklaştırırım ateşi usulca ve mum yanar.
Karanlık bir tünelde ki, ufacık ışığım gibi mumlar.
Beni aydınlatıyor, belki bir adım önümü de ama ilerisini değil.
Ürkek biraz da, üşümek istemiyor.
Kendini tehlikede hissettiği an, mahrum bırakıyor beni ışığından, sönüveriyor.


O yüzden kapı ve camların kapalı olduğundan emin olduğumda,
Misafir ediyorum mumu.
Bir çok insandan daha iyi dinleyebiliyor beni, anlatıyorum.

Konuşuyorum, dinliyor.
Beni, yalnızca dinliyor.
Hayallerimi kucaklıyoruz birlikte,
Yeni keşfettiğim bir müziği dinliyoruz belki.
Ya da kağıt ve kalemi de alıp aramıza, okey oynuyoruz.
Zamanı almadığımız için aramıza, sinirleniyor.
Akıp gidiyor yanımızdan.
Ama giderken mumu da götürüyor.
Gözlerimin önünde eriyor, arta kalan parçaları üst üste yığılıyor.
"Dur!" demek istiyorum, "Daha konuşacağımız çok şey vardı, gitme..."
Kalamam der gibi dalgalanıyor ateşi, damla damla eriyor.
Sanki ağlar gibi, dayanamıyorum.
Bir nefesimle kaybolacağını biliyorum ama yapamıyorum.
Gözlerime bakıyor, eriyor.
Yarım kalan hayallerimi döküyorum önüme, kapıyorum gözlerimi.
Derin bir nefes alıyorum sonra; "püfff".
Açtığımda her yer karanlık.
Bir koku var, tarif edilemez.
Ciğerlerimin neredeyse bağımlı olduğu bir koku.
Dolduruyorum içime o kokuyu.
Aslında o, yalnızca mumun kokusu değildi, biliyorum.
Hayallerimle birlikte yanan mumun kokusuydu.
Dudaklarım gülümsüyor çaktırmadan.
Zamanın duymasından korkarcasına eğiliyorum bitmiş muma doğru.
Kulağına fısıldar gibi sessiz sessiz konuşuyorum;
"Bir sonraki gece görüşmek üzere..."

5 yorum:

Menderes uysal dedi ki...

Kalamam der gibi dalgalanıyor ateşi, damla damla eriyor.
Sanki ağlar gibi, dayanamıyorum.
Bir nefesimle kaybolacağını biliyorum ama yapamıyorum.
Gözlerime bakıyor, eriyor.evet çok güzel ama ben mum ışığın da sadece şiir yazmasını severim.

Adsız dedi ki...

yine harika yurege dokunan bir yazi... tesekkurler...

kimeanlatıyorum dedi ki...

O koku an gelir mum olur, an gelir rüzgar olur, an gelir ten olur, hep olur olur çıkar karşına bir film oluverir seni etkileyen..

Akgul. dedi ki...

Yazdıklarını Çok güzel betimlemişsin. Yazdıklarını okumaktan çok büyük zevk alıyorum. Kalemin hiç susmasın :))

Unknown dedi ki...

Amin, yorumların için de ayrıca teşekkür ederim :)

Yorum Gönder