30 Temmuz 2012 Pazartesi

Mutlu bir son (belki)..

Seni hatırlamak için harcadığım çabayı özlemeli miyim?
Her köşe başından bir anda çıkıp "süpriz" diyecekmişsin gibi hala,
Belki filmlerde ki gibi, aynı markette alışveriş yaparız,
Tam reyon bitiminden çıkarken, arabalarımız çarpışır.
Senin yüzünde, hafif bir gülümseme belirir,
Ben ise, anlamadan dinlemeden sinirlenirim,
Kafamı kaldırdığımda, seni görürüm ve geçer o anlamsız tepkim.
Ya da şemsiye almayı unuttuğumuz bir günde, yağmur yağar..
Aynı taksiyi durdurup bineriz.
Olamaz mı yani?
Ya da, cafe de otururken arkadaşlarımla,
Orada olduğumdan habersiz, sende gelirsin.
Elimde her zamanki içtiğim kahvemle, masama geçecekken,
Sana çarparım ve dökülür üzerine ama kızma olur mu?

Dur dur yada en iyisi bu..
Sabah, anlamadığımız bir enerjiyle uyanalım,
Rolümüzü çok iyi ezberlemiş gibi sanki,
En güzel kıyafetlerini giy, bende öyle yapacağım ve çık evden.
Durakta beklerken, aklına geleyim sebepsizce,
Beklediğin otobüs gelsin ve bin ona ama hala anlam vereme, nereye gidiyorum?, ne yapıyorum ben?..
Kendini, şehir kütüphanesinin önünde bul ve gir içeri..
Her zaman okumak istediğin ama vakit bulamadığın kitabı aramaya koyul sonra,
Ben de, o sırada zaten kitap arıyor olacağım..
Tam istediğim o kalın kitabı uzanıp alayım,
Arkasında öylece, sen bana bakıyor ol..
Yani, her şekilde mutlu bir son(umuz) olsun..
Bunların hepsi, filmlerden alıntı olabilir..
Gerçekle ilgisi olmaya da bilir ama..
Mutlu sonları seviyorum ve hikayemiz böyle sonuçlanmamalıydı..

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Unutmak isteyip unutamamak, yine her yerde o var sanmak, ne bok durumdur.

Adsız dedi ki...

1-2 tane dışında bütün yazdıklarını okudum sen yazdıklarınla beni kendime getirdin öyle güzel öyle derinden yazıyorsun ki içime işliyor hepsi bütün yazılarında kendimi buluyorum hepsinde yaşadıklarımdan birer parça var sanki gerçekten seninle tanışmayı çok isterim keşke öyle bir şansım olsa..

Yorum Gönder